İslamdevleti.org
14 Haziran 2013 Cuma
![]()
Dünya güçleri, ılımlı muhaliflere silah yollamak konusunda harekete geçmeden önce Esed rejiminin, Nusret Cephesi ve diğer İslamcı örgütlerin savaşçılarını öldürmesini bekliyor. İddia Abdulbari Atwan'a ait.
El Kudüs El Arabi gazetesi editörü Abdulbari Atwan'a göre, 2 bin Hizbullah militanının desteklediği Suriye ordusu Kusayr'ı kuşattığında ve yeniden ele geçirdiğinde, oradaki savaşçılar dışında hiç kimse onları durdurmaya çalışmadı. Esed güçleri yine Hizbullah desteğiyle Halep'e saldırırlarken yine hiç kimse bu katliamı durdurmaya çalışmayacak.
Atwan, "Bir zamanlar haber kanallarından duyduğumuz yürek parçalayan yardım çağrıları da bir şekilde ortadan kayboldu çünkü bu kanalların büyük çoğunluğu bu komplodan sorumlu" diyor.
Atwan'a göre Rusya ve Amerika, Cihadi grupların Kusayr'da ve ülkenin başka bölgelerinde, 2. Cenova konferansından önce "fiziksel olarak yok edilmeleri" konusunda anlaştı. Bu da ABD ve Avrupa Birliği'nin Suriye muhaliflerine silah yollama konusunu kasıtlı olarak ertelemelerinin nedenini açıklıyor.
Dünya güçleri, ılımlı muhaliflere silah yollamak konusunda harekete geçmeden önce Esed rejiminin, özellikle Batının aşırı olarak gördüğü Nusret Cephesi ve diğer İslamcı örgütlerin savaşçılarını öldürmesini bekliyor.
Atwan, "Açıkça söylemek gerekirse Kusayr Bingazi (Libya) değil. Çünkü Kusayr'daki savaşçılar, Nusret Cephesi, Ahrar el Şam, Jayş el Mucahidin ve Sokoor el Şam gibi cihadi grupların üyeleri." diyor.
Uluslararası güçler Libya'ya girmeye ve Muammer Kaddafi rejimini yıkmak için isyancıları desteklemeye karar verdiklerinde, Bingazi'de durum değişikti. Libya petrol zengini ve isyancı güçler rejime karşı savaşlarında güçsüzdü.
Atwak şu yorumu yapıyor: "Nato güçleri için hasarsız bir zafer garantiydi. Ama daha önemlisi Libya Filistin'den uzak ve petrol Avrupa rafinerilerine akmaya devam ettiği sürece Kaddafi'den sonra ülkeyi kimin yönettiğinin bir önemi yoktu."
Suriye'deki durum bu değil. Esed rejimi güçsüz değil ve İran, Hizbullah, Irak ve Rusya gibi bölgesel güçlerin desteğinin avantajına sahip. Bu güçler rejimin düşmesine izin vermeyeceklerini sürekli vurguluyorlar.
Yazar Batının oyunu dahilinde İslamcıların bedenlerinin çiğneneceğini şu sözlerle anlatıyor: "Öldürme işini kimin yapacağından bağımsız olarak, Cenova 2 konferansından çıkması umulan siyasi çözüm, İslamcı savaşçıların bedenlerinin çiğnenmesini gerektirecek."
Bu arada, uluslararası ve bölgesel güçler Suriye silahlı muhalefeti ile bir süredir oyun oynuyor. Batı ve Arap dünyasının, Suriye rejiminin haftalar ya da aylar içinde düşeceğine yönelik sözlerine safça inanan bazı muhalif figürlerin yemi yuttuğu görülüyor.
Haberin İngilizcesinin tamamı için
incanews
14 Haziran 2013 Cuma
Dünya güçleri, ılımlı muhaliflere silah yollamak konusunda harekete geçmeden önce Esed rejiminin, Nusret Cephesi ve diğer İslamcı örgütlerin savaşçılarını öldürmesini bekliyor. İddia Abdulbari Atwan'a ait.
El Kudüs El Arabi gazetesi editörü Abdulbari Atwan'a göre, 2 bin Hizbullah militanının desteklediği Suriye ordusu Kusayr'ı kuşattığında ve yeniden ele geçirdiğinde, oradaki savaşçılar dışında hiç kimse onları durdurmaya çalışmadı. Esed güçleri yine Hizbullah desteğiyle Halep'e saldırırlarken yine hiç kimse bu katliamı durdurmaya çalışmayacak.
Atwan, "Bir zamanlar haber kanallarından duyduğumuz yürek parçalayan yardım çağrıları da bir şekilde ortadan kayboldu çünkü bu kanalların büyük çoğunluğu bu komplodan sorumlu" diyor.
Atwan'a göre Rusya ve Amerika, Cihadi grupların Kusayr'da ve ülkenin başka bölgelerinde, 2. Cenova konferansından önce "fiziksel olarak yok edilmeleri" konusunda anlaştı. Bu da ABD ve Avrupa Birliği'nin Suriye muhaliflerine silah yollama konusunu kasıtlı olarak ertelemelerinin nedenini açıklıyor.
Dünya güçleri, ılımlı muhaliflere silah yollamak konusunda harekete geçmeden önce Esed rejiminin, özellikle Batının aşırı olarak gördüğü Nusret Cephesi ve diğer İslamcı örgütlerin savaşçılarını öldürmesini bekliyor.
Atwan, "Açıkça söylemek gerekirse Kusayr Bingazi (Libya) değil. Çünkü Kusayr'daki savaşçılar, Nusret Cephesi, Ahrar el Şam, Jayş el Mucahidin ve Sokoor el Şam gibi cihadi grupların üyeleri." diyor.
Uluslararası güçler Libya'ya girmeye ve Muammer Kaddafi rejimini yıkmak için isyancıları desteklemeye karar verdiklerinde, Bingazi'de durum değişikti. Libya petrol zengini ve isyancı güçler rejime karşı savaşlarında güçsüzdü.
Atwak şu yorumu yapıyor: "Nato güçleri için hasarsız bir zafer garantiydi. Ama daha önemlisi Libya Filistin'den uzak ve petrol Avrupa rafinerilerine akmaya devam ettiği sürece Kaddafi'den sonra ülkeyi kimin yönettiğinin bir önemi yoktu."
Suriye'deki durum bu değil. Esed rejimi güçsüz değil ve İran, Hizbullah, Irak ve Rusya gibi bölgesel güçlerin desteğinin avantajına sahip. Bu güçler rejimin düşmesine izin vermeyeceklerini sürekli vurguluyorlar.
Yazar Batının oyunu dahilinde İslamcıların bedenlerinin çiğneneceğini şu sözlerle anlatıyor: "Öldürme işini kimin yapacağından bağımsız olarak, Cenova 2 konferansından çıkması umulan siyasi çözüm, İslamcı savaşçıların bedenlerinin çiğnenmesini gerektirecek."
Bu arada, uluslararası ve bölgesel güçler Suriye silahlı muhalefeti ile bir süredir oyun oynuyor. Batı ve Arap dünyasının, Suriye rejiminin haftalar ya da aylar içinde düşeceğine yönelik sözlerine safça inanan bazı muhalif figürlerin yemi yuttuğu görülüyor.
Haberin İngilizcesinin tamamı için
incanews
